DUYGULARDAN TERE, EKRANLARDA NELERİ ÖLÇEBİLECEĞİZ?
Hız, ivme, irtifa, kalp hızı… Artık bunun gibi birçok şeyin takibini giyilebilir teknoloji ürünleri vasıtasıyla yapabiliyoruz. Peki, bu ürünler söz konusu takipleri nasıl yapıyor?
Akselerometre, jiroskop, altimetre ve optik kalp hızı monitörleri gibi sensörler yardımıyla, mesela kaç basamak merdiven çıktığımızı, ne kadar spor yapıp kaç kalori yaptığımızı kolayca öğrenebiliyoruz.
Ama bu sadece başlangıç. Araştırmacılar ve şirketler çoktan giyilebilir ürünlere eklenebilecek yeni sensörler üzerine çalışmaya başladılar. Bu araştırmalar da biyometri üzerine yoğunlaşarak insan vücudunun fizyolojik durumu üzerine derinlik kazanıyor.
Bu anlamda gelecekte bizi nelerin beklediğini kabaca şu şekilde göstermek mümkün:
TEROSKOP
Muhtemelen kimse, değil bu sensöre, herhangi bir şeye böyle bir ismi vermeyi aklından geçirmeyecektir. Ama Berkeley ve Stanford Üniversitesinden bazı araştırmacılar “ter”i analiz edip kullanılabilir veri haline getirecek, giyilebilir bir sensör geliştirdi. Esnek bir prototipi olan bu giyilebilir analiz sistemi bilek veya kafaya takılacak bir bantta bulunabiliyor. Elektrik sinyalleri üretip vücudun sıcaklığını, glukoz, laktat, sodyum ve potasyum miktarını ölçebiliyor.
Gelelim sensörün faydalarına, en başta atletler ve hastalar için işe yarar göründüğü söylenebilir, hastalıkları teşhis edebilmek için geliştirilebilir bile. İlaç ve uyuşturucu kullanımını ölçmesi de sensörden beklenenler arasında, hatta araştırma ekibi teri ölçmenin, strese bağlı semptomları tespit etmede ne gibi kolaylıklar sağlayabileceğini araştırmaktalar.
Ürünün ayrıntılarını şu haberimizde inceleyebilirsiniz.
“ŞURAYA ÜFLER MİSİNİZ?”
Levl’dan bir grup, beş yıl süren çalışmalar neticesinde nefes sensörü içeren bir fitness takipçisi geliştirmeyi başardı. Buradaki nano sensör, insan metabolizmasının bir yan ürünü olup nefes verdiğimizde salınan asetonu algılayabiliyor.
Bu yılın sonlarına doğru prototipi piyasaya sürülecek olan bu takip cihazının güzel tarafı, vücudun yağ veya enerji yakımını tespit edebilmesi. Yani sensör, aseton yoğunluğunu analiz edip bunu yağ yakımına çeviriyor, yardımcı uygulama vasıtasıyla da bu kayıt altına alınıyor. Levl’e göre bu günlük hayatta yağ yakımı için oldukça güvenilir bir yol olma iddiasında.
İÇİ BENİ YAKAR
Şimdi anlatacağımız teknolojiyi “hazmetmek” çok daha kolay, cidden! Bu sensörler, hayati değerleri vücudun içinden gösterebilen giyilebilir –buna giyilebilir demek ne kadar doğru, tartışılır- ürüne yerleştiriliyor. Kapsülü aktive ettikten sonra bir bilgisayar yardımıyla kalp içi sıcaklık değişimini görebilmek mümkün hale geliyor. Bu da özellikle atletlerin ideal çalışma ve mola sürelerini yakalamaları için önemli bir veri demek.
e-Celcius hapları Fransız futbol takımı FC Nantes ile denendi bile. 2015 Road World Championship’te de Fransız bisikletliler tarafından test edildi.
DUYGUSAL OLMAYA GEREK YOK
Aşırı stres altına girdiğinizde, giyilebilir ürününüzün sizi uyarmasına ne derdiniz? İnsanların duygularını gün boyu ölçüp onu daha sakin bir moda sokmayı hedefleyen fitness takipçisi sağ olsun, artık bu da mümkün.
“The Feel” adı verilen ve “Galvanic Skin Response” (GSR) barındıran akıllı bileklik, duygu ölçen sensörleriyle, duygusal durumun önemli bir göstergesi olan “Elektrodermal Tepkiyi” (EDR) tespit ediyor. Bunu da hareket, kan miktarı, deri sıcaklığı gibi verilerle beraber telefonunuza gönderiyor.
Bileklik aynı zamanda stres miktarını azaltmak ve duyguları kontrol altına almak için “Daha çok gülmelisin”, “Biraz egzersize ne dersin?” minvalinde tavsiyeler de veriyor.
